KAHİRE — Türkiye’nin Libya’ya askeri müdahalesine karşı uluslararası bir seferberlik yaratmaya çalışan Mısır, Fransa, Yunanistan, Kıbrıs ve İtalya dışişleri bakanlarını Libya ve Doğu Akdeniz’de yaşanan son gelişmeleri değerlendirmek üzere Kahire’de bir araya getirdi.
Türkiye Libya’da dokuz yıldır süren iç savaşta ülkenin doğusunda konuşlu Libya Ulusal Ordu Komutanı Halife Hefter’e karşı Birleşmiş Milletler tarafından tanınan Feyyaz Serrac liderliğindeki Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni destekliyor. Bu desteğin temel dayanaklarından biri de Türkiye’nin Serrac hükümeti ile imzaladığı deniz sınırları anlaşması. Anlaşma Türkiye’nin Akdeniz’deki komşularının kıyılarında doğal gaz ve petrol arama faaliyetlerine imkân tanıyor.
Anlaşma Kahire’deki zirveye katılan beş dışişleri bakanından dördü tarafından “geçersiz” ilan edilirken, İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio bildirinin Türkiye ve Serrac’a “büyük bir haksızlık” olduğunu açıklayarak metni imzalamadı. İtalya bir dönem sömürgesi de olan Libya'da kayda değer petrol yatırımlarına sahip ve Serrrac’ı önemli bir müttefik olarak görüyor.
Dört bakan ise zirvenin ardından yaptıkları açıklamada: “Doğu Akdeniz’de artan tehditler karşısında gereken ilave tedbirlerin alınacağını ve bu tehditlerin başında silahlı çatışma, terör ve yasadışı göçün geldiğini” vurguladılar.
Türk Dışişleri Bakanlığı’nın bildiriye yanıtı gecikmedi ve Ankara’nın Serrac hükümeti ile imzaladığı anlaşmanın “meşru ve hukuka uygun” olduğu bildirildi.
Al-Monitor’a konuşan Mısırlı diplomat ve uzmanlara göre Kahire’deki zirveyle Libya krizinden en çok etkilenen ülkeler bir araya getirilerek, gerginliğin azaltılması ve savaşan tarafların müzakereye ikna edilmesi için bir irade ortaya konmuş oldu.
13 Ocak’ta Rusya’nın ev sahipliğinde Serrac ve Hefter ile ayrı ayrı ateşkes görüşmeleri yapıldı. Ancak Hefter ateşkese dair nihai kararını ertelediğini açıklayarak Moskova’dan ayrıldı.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi de 10 Ocak’ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefonla görüşerek Libya’da siyasi çözüme yönelik çabalara odaklanılması gerektiğini vurguladı
Mısır Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi Rakha Hasan’a göre “Libya krizi hem geçmiş hem de mevcut uluslararası müdahaleler nedeniyle son derece karmaşık hâle gelmiş durumda ve hem coğrafi konumu hem de zengin petrol kaynakları nedeniyle herkesin ilgilendiği bir ülke.” Kahire’deki toplantıya katılan ülkelerin Libya’da siyasi çözümden yana olduklarını vurgulayan Hasan, Al-Monitor’a şöyle konuştu: “Bu, doğrudan Mısır’ın ulusal güvenliğiyle ilgili bir mesele. Bin 200 metre ortak kara sınırımız var. Deniz sınırlarına ilişkin anlaşma da Yunanistan ve Kıbrıs’ın menfaatlerini tehdit ediyor. Fransa ve İtalya da ülkedeki yatırımları, petrol kaynakları ve şirketleriyle ilgileniyorlar.”
Öte yandan, Türkiye Serrac’a destek için ülkeye hâlihazırda askeri danışmanlar ve teknik ekip göndermiş durumda ve Erdoğan 16 Ocak’ta askeri birlik sevkiyatının başlayacağını açıkladı.
Ancak Hasan’a göre “Libya’daki krizi sonlandırmak ve çatışmaları durdurmak için ortaya konan müşterek çabalar” sonuç verebilir.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian bu kapsamda 9 Ocak’ta Tunus’a giderek Cumhurbaşkanı Kays Said ile Libya’daki son durumu görüştü. Fransız bakan görüşmenin ardından Said’e 8 Ocak’taki Kahire zirvesi ile 7 Ocak’ta Brüksel’de Avrupalı ve Mısırlı yetkililer arasında düzenlenen Libya toplantıları hakkında bilgi verdiğini söyledi.
Mısır Dışişleri Bakanı Semih Şükrü de 9 Ocak’ta Cezayir’e giderek Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun ile görüştü. Şükrü görüşmenin ardından iki tarafın da yabancı güçlerin Libya’ya müdahalesine karşı olduğunu ve yabancı aktörlerin gerginliği daha da tırmandıracak eylemlerini engellemek için birlikte hareket edeceklerini açıkladı.
Kahire Üniversitesi’nde siyaset bilimi dersleri veren Ahmed Yusuf Ahmed’e göre Mısır’daki zirve ve “akabinde yaşanan gelişmeler aynı amacı paylaşan ülkeler arasındaki diplomatik eşgüdümün hızlandığına” işaret ediyor.
Ahmed’in Al-Monitor’a değerlendirmesi şöyle: “Bu toplantı, Türkiye’nin Orta Doğu, Doğu Akdeniz ve Libya’da attığı gayri meşru adımlara karşı somut girişimlere önayak olabilir. Fransa ve Mısır dışişleri bakanlarının temasları da bunların devamı niteliğinde."
Mısır Stratejik Çalışmalar Merkezi uzmanlarından Halit Okaşa da Al-Monitor’a şunları aktardı: “Kahire toplantısı Mısır’ın Libya dosyasıyla ilgilenen tüm tarafları seferber etmek için ortaya koyduğu diplomatik ve siyasi çabaların bir neticesidir ve Erdoğan ile Serrac arasında yapılan anlaşmaların reddedildiğinin, bu ülkelerin egemenlik haklarının ihlâli olduğunun bir ilanıdır.”
Okaşa toplantının sonuçlarına ilişkin şu öngörüyü de dile getirdi: “Türk hükümetinin üzerindeki baskıyı artırarak, geri adıma zorlayacağı muhakkak. Toplantıya Mısırlı yetkililerin yanı sıra BM Güvenlik Konseyi’nin Daimi Üyesi Fransa başta olmak üzere üç AB ülkesi katıldı. Bu girişimle, Libya’ya olası bir askeri müdahale önlenebilir.”