Kahire’nin 45 kilometre güneyinde çölün ortasında yükselen Iconic Tower adındaki gökdelen, Mısır Cumhurbaşkanı Abdül Fettah El Sisi’nin 59 milyar dolara mâl olacak Yeni İdari Başkent projesinin tam göbeğinde yer alan pırıltılı bir simge. Hükümet binalarına ev sahipliği yapacak yeni kentin zamanla 5 milyonluk bir nüfusa ulaşması öngörülüyor.
Gökdelen henüz tamamlanmamış olsa da şimdiden Afrika’nın en yüksek binası ama büyük heveslerle inşa edilen kentin tek gösterişli unsuru değil. 2023’ün ortalarında açılması öngörülen Yeni İdari Başkent’te Mısır silahlı kuvvetlerinin devasa Octagon (Sekizgen) kampüsü de yer alacak. Bu yapı, boyutları bakımından ABD’deki Pentagon’u gölgede bırakacak ve dünyanın en büyük askeri karargâhı olacak. Kentte ayrıca New York’taki Central Park’ın iki kat büyüklüğünde bir park, dünyanın ikinci büyük camisi (Mekke’den sonra) ve Afrika’nın ikinci büyük stadyumu yer alacak.
İsmi henüz belli olmayan Yeni İdari Başkent şu anda oldukça cansız, tıpkı etrafındaki çöl gibi. Alanda sadece birkaç düzine işçi dolaşıyor ve giriş çıkış yapan inşaat makinalarının sesi duyuluyor. Kentin inşasından nasıl bir kazanım elde edileceği de tam olarak açıklığa kavuşmuş değil. Projeyi eleştirenler, yeni kentin, görkemi ve Kahire’deki yoğunluğu bir nebze azaltma potansiyeline rağmen Sisi için büyük ölçüde bir gösteriş projesi olduğunu ve en muhtaç kitlelere bir fayda sağlamayacağını söylüyor.
Tahrir Orta Doğu Politikaları Enstitüsü’nün uzmanlarından Timothy E. Kaldas şöyle diyor: “Artan bir yoksulluk, ağır bir enflasyon varken Mısır’ın bu esaslı sorunlara odaklanmak yerine yeni kentlere büyük paralar harcadığını görüyoruz. Buna neden öncelik verildiğini anlamıyorum, tabii gösteriş olması dışında.”
Iconic Tower dâhil kentin ana ticari bölgesinin büyük bölümü, Çin’in sağladığı finansman ve işgücü ile inşa edildi. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen Çin-Arap zirvesi sırasında Sisi’yle görüştü. Çin tarafının resmi açıklamasına göre Şi projeyi destekleme kararlılıklarını yineledi. Ancak bu kararlılık önümüzdeki aylarda teste tabi tutulabilir. Zira Mısır’ın projede kullandığı kredilerin vadesi doluyor, Mısır ekonomisi ise bir krize doğru gidiyor gibi görünüyor.
Yeni dönem
Sisi Yeni İdari Başkent projesini Mart 2015’te açıkladı ve Çin projeye destek veren ilk ülkelerden biri oldu. 2015’in eylülünde Çin Devlet İnşaat ve Mühendislik Şirketi, Iconic Tower ve ana ticari bölgedeki başka binaların yapımını finanse etmek üzere 15 milyar dolar tutarında olduğu bildirilen bir anlaşma imzaladı.
Şi o günlerde “Kuşak ve Yol” adındaki 1 trilyon dolarlık dış politika ve altyapı girişimini başlatmıştı ve Orta Doğu ve Asya’daki pek çok altyapı projesine onlarca milyar dolar yatırıyordu.
Ancak 2017’de Çin, Kuşak ve Yol Girişimi’ne bol keseden harcadığı parayı kısmaya başladı. 2020’ye gelindiğinde ise Çin Mısır’ın kredileri geri ödeyebilme gücünden kuşku duyar gibiydi ve destek taahhüdü giderek sallantıda görünüyordu. O günden bu yana ekonomik koşullar hem Mısır hem Çin açısından daha da zorlaştı.
Çin ekonomisi, hükümetin katı “sıfır COVID” politikası, teknoloji ve emlak sektörlerine uyguladığı baskılar ve ABD’yle ticaret savaşı nedeniyle son yıllarda ağır darbeler aldı. Mısır ekonomisi ise lime lime dökülüyor. Mısır’ın dış borcu tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşırken, hükümet ekonomiyi ayakta tutmak için Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) 3 milyar dolarlık kurtarma paketine bel bağlıyor. Serbest düşüşe geçen Mısır lirası, bu yılın başından itibaren ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 50 değer kaybetti, panikleyen vatandaşlar arasında altına hücum başladı.
Orta Doğu Çalışmaları Enstitüsü’nde Orta Doğu-Asya Programı’nın direktörü olan John Calabrese şu değerlendirmede bulunuyor: “Muhtemeldir ki Çin yeni ve sarsıcı her türlü gelişmeden tedirginlik duyuyor, Mısır bağlamında bile. Ki orada epey angaje oldu ve şimdiden batık maliyetleri var. Kanımca önümüzdeki dönemde [Çin-Mısır ilişkilerinde] bazı sıkıntılar yaşanabilir. Böyle düşünmemin sebebi, ilişkilerin özündeki bir sıkıntı değil, Mısır’ın ekonomik olarak sıkıntılı yada bazılarının deyimiyle vahim bir durumda olması.”
Zor günler mi geliyor?
Çin Mısır’a en çok borç veren ülkeler arasında dördüncü sırada. Mısır’ın Çin’e borcu haziran itibariyle 7.8 milyar dolardı. Ancak bu borç yüküne rağmen Mısır Çin’den yeni borçlar almanın peşinde. Açıklarını kapatmak için Çin piyasasında 500 milyon dolar tutarında yuan cinsinden Panda Tahvili ihraç etmeye hazırlanıyor.
Yeni İdari Başkent projesini araştıran ve kimliğinin saklı kalmasını isteyen Çinli bir akademisyene göre “Mısır’daki idari başkentin finansmanı belli ölçüde Çin yatırımları ve yüksek faizli tahvillerle sağlandı ancak Çin bu yıl Mısır’ı finanse etme konusunda daha ihtiyatlı hâle geldi.” Mısır’daki ekonomik sıkıntılar nedeniyle Çin’in Mısır tarafından ihraç edilecek Panda Tahvili miktarını kısıtladığını belirten akademisyen, “Mısır’ın borç krizi büyümeye devam ederse Çin daha da temkinli davranacak” dedi.
Ancak Çin kesenin ağzını sıksa da Yeni İdari Başkent’in ve diğer projelerin tamamlanması onun da menfaatine.
Nanyang Teknoloji Üniversitesi S. Rajaratnam Uluslararası Çalışmalar Okulu’nda kıdemli araştırmacı olan James Dorsey bu konuda şöyle diyor: “Çin şu an ciddi bir şekilde Körfez’le ilişkilerine odaklanmış durumda ve Mısır ekonomisinin ayakta kalması Körfez için önemli. Bu da pekâlâ Çin’in hesaplarında bir faktör olabilir.”
Kaldas ise Mısır’a yüklü borç veren tek ülkenin Çin olmadığını, alacaklılar arasında Almanya, Fransa ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin olduğunu vurguluyor. Ona göre bu ülkeler, yatırımlarından zarar etmeyi Mısır ekonomisinin çökmesine yeğleyebilir. Uzmana göre “Bu devletler Mısır’a bunca kredi verdikleri için onlar da Mısır’ın batmamasını ister.”
Kendisi de Pekin’in eteklerinde idari başkent inşa eden Şi, Sisi’nin yeni kentinin başarıya ulaşmasını başka siyasi sebeplerle de istiyor olabilir. İnsan hakları konusunda iki ülkede yaşanan sorunların karşılıklı olarak masaya getirilmediğini vurgulayan Dorsey, “Burada birbirlerine siyasi olarak da arka çıkma unsuru var. Dünyadaki otokratlar birlik olurlar” diyor.