Suriye krizinin çözümü için çabalarına hız veren Mısır, Dışişleri Bakanı Semih Şükrü’nün de teyit ettiği gibi Şam’ın Arap dünyasındaki yerini yeniden alması için çalışıyor.
Mısır ayrıca Türkiye’nin kuzey Suriye’de “demografiyi değiştirme” teşebbüslerini reddettiğini vurguluyor.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdül Fettah El Sisi 27 Ekim’de Romanyalı mevkidaşı Klaus Werner Iohannis ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Mısır, bölgesel paydaşların Suriye’nin egemenliğini ihlal ederek ya da bu ülkede demografiyi değiştirerek birtakım oldubittiler dayatmaya çalışmasını kabul etmiyor” dedi.
Sisi’nin açıklaması, Kahire’nin resmi olarak da ilan ettiği Şam’la yakınlaşma politikası ve Suriye krizinin çözümünde etkili olma çabalarıyla uyumlu. Mısır Dışişleri Bakanlığı, Şükrü’nün 24 Eylül’de Suriyeli mevkidaşı Faysal Mikdad ile bir görüşme yaptığını duyurmuştu.
Şükrü görüşme hakkında 2 Ekim’de yaptığı açıklamada şöyle konuşmuştu: “Son 10 yılda Suriye krizinde yaşananlarda Mısır’ın hiçbir dahli olmadı. Suriye’nin Arap ulusal güvenliğinde yerini yeniden alabilmesi için Mısır aktif şekilde yardımcı olmayı arzuluyor. (…) Suriye dışişleri bakanı ile görüşmemizin amacı, krizin bitirilmesine, Suriye’nin bağımsızlığı ve Arap dünyasına dönüşüne Mısır’ın nasıl katkıda bulunabileceğini ele almaktı.”
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Abul Geyt de 28 Ekim’deki televizyon demecinde şöyle dedi: “Arap ülkeleri arasında mutabakat oluşursa Suriye önümüzdeki zirvede birliğe yeniden kabul edilebilir. Pek çok Arap ülkesi bunun gerçekleşmesini arzuluyor.”
Ekim ayı Şükrü’nün Suriye krizine dönük çözüm çabalarını yoğunlaştırdığı bir dönem oldu.
Bakan 4 Ekim’de Rus mevkidaşı Sergey Lavrov’la yaptığı görüşmede Suriye konusundaki gelişmeleri ele aldı. Şükrü, Lavrov’la düzenlediği ortak basın toplantısında “Mısır, Suriye’nin bu krizden çıkmasını arzuluyor” dedi ve “Suriye’nin Arap dünyasında aktif olmasının önemini” vurguladı.
Şükrü çözüm çabaları kapsamında 14 Ekim’de de BM Suriye Temsilcisi Geir Pedersen ile görüştü.
Görünen o ki Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Suriye konusunda Mısır’la hemfikir. BAE ordusunun başkomutan yardımcısı da olan Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed Bin Zayid El Nahyan 20 Ekim’de Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad tarafından arandı ve iki lider ikili ilişkilerin ve işbirliğinin geliştirilmesini ele aldılar.
Bu arada Ürdün Sarayı da Kral II. Abdullah’ın 2 Ekim’de Esad tarafından arandığını duyurmuştu. Bu, iki liderin Suriye savaşının patlak verdiği 2011 yılından bu yana ilk görüşmesiydi.
Kahire Üniversitesi’nde siyaset bilimci olan Tarık Fehmi’ye göre “Ürdün, Mısır ve BAE martta Cezayir’de yapılacak Arap zirvesine Suriye’nin katılımını sağlamak için koordineli şekilde çalışıyor.”
Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtane Lamamra ağustosta yaptığı açıklamada “Ülkemiz Suriye’nin Arap Birliği’ne dönüşü önerisini destekliyor. Suriye’nin örgütteki koltuğunu geri alması onun Arap dünyasına dönüşü yolunda önemli bir adım olacak” demişti.
Fehmi’ye göre “Mısır’ın Suriye rejimiyle ilişkileri son birkaç yılda güvenlik toplantılarıyla sınırlıyken son dönemde önemli ölçüde gelişti.”
Bu arada, Lübnan Cumhurbaşkanlığı’ndan 19 Ağustos’ta yapılan açıklamada Lübnan’ı sarsan elektrik krizinin hafifletilmesine yönelik Ürdün, Suriye ve Mısır’ın yer aldığı bir plan hakkında Cumhurbaşkanı Mişel Avn’a ABD tarafından bilgi verildiği belirtildi.
Ancak ABD Şam’la diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasına itirazını koruyor. Dışişleri Bakanı Antony Blinken geçtiğimiz günlerde BAE Dışişleri Bakanı ile düzenlediği ortak basın toplantısında “siyasi çözüm yolunda geri dönülmez bir ilerleme sağlanana kadar” Şam’la normalleşme çabalarını desteklemeyeceklerini vurguladı.