Türkiye’yi tehdit olarak gören Mısır donanmasını güçlendiriyor

Türkiye’nin Akdeniz ve Libya’daki tehditleri karşısında Mısır, silahlı kuvvetlerine yeni silahlar temin etmeye çalışıyor. 

Mısır’ın, Akdeniz sahillerini ve gaz sahalarını emniyete almak için Rusya’dan Bastion tipi savunma sistemini almaya çalıştığı, haziran ortalarında medyaya yansıdı.

Toplam 36 roketli dikey fırlatma platformlarına sahip Bastion sistemi, 600 kilometre uzunluğundaki bir sahili koruma ve 100 bin kilometre karelik bir deniz alanını emniyete alma kabiliyetinde.

Mısır 2015 yılında peyderpey teslim edilmek üzere 3.5 milyar dolarlık silah alımı için Rusya ile anlaşmaya varmıştı. Anlaşma, Müslüman Kardeşler mensubu Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin 2013’te devrilmesinin ardından Kahire-Ankara ilişkilerinin gerildiği bir dönemde gerçekleşmişti. 

Anlaşmada, bir Bastion sistemi ve 12 adet dördüncü nesil Sukhoi Su-30MKI tipi savaş uçağı, Mi-35M tipi taarruz helikopterleri, S-300VM tipi balistik füzesavar sistemleri, Tor ME2 sistemleri, Kornet tipi tanksavar füze sistemleri ve Mi-17 tipi nakliye helikopterleri yer alıyordu.

Mısır, Akdeniz’de karşılaştığı meydan okumalara karşı donanmasının kabiliyetlerini artırmaya çalışıyor. Türkiye’de iktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesine göre Türkiye, Libya’nın Akdeniz kıyısındaki Misrata kentinde deniz üssü kurmayı planlıyor.

Mısır, donanmasının silah gücünü artırmak için Rusya’yla anlaşma yapmakla kalmadı, aynı amaçla İtalya’yla da anlaşma imzalamayı planlıyor. İtalyan La Repubblica gazetesinin 12 Haziran’daki haberine göre anlaşmanın yaklaşık 10 milyon avro değerinde ve Mısır’ın bir Avrupa ülkesiyle yaptığı en büyük askeri anlaşma olması planlanıyor. Gazeteye göre bu önemli alım, iki adet FREMM Bergamini sınıfı firkateyn ve özel olarak Mısır için yapılacak dört ayrı firkateyn içerecek. 

Askeri konularda uzmanlaşan Global Firepower sitesi, Mısır donanmasını dünyada yedinci, Türkiye donanmasını ise 20’nci sırada gösteriyor.

Türkiye batı Libya’daki askeri faaliyetlerini artırırken, 20 Haziran’da Mısır’ın batı sınırında bir askeri üssü ziyaret eden Cumhurbaşkanı Abdül Fettah El Sisi Mısır ordusunu, ulusal güvenliği korumak için Libya’da her türlü operasyona hazırlıklı olmaya çağırdı. 

Mısır’ın askeri hazırlıkları ve donanmanın takviyesi, silahlanmayla sınırlı değil. Türkiye’nin Akdeniz’de deniz ve hava unsurlarıyla icra ettiği tatbikattan bir hafta sonra Mısır donanması da 18 Haziran’da Kızıldeniz ve Akdeniz’de İspanya donanmasıyla ortak deniz tatbikatı gerçekleştirdi. 

25 Haziran’da Mısır ve İspanya Kızıldeniz’de ikinci bir tatbikat düzenlediler. Mısır ordu sözcüsü Albay Tamer El Rifai tatbikatı, “tehdit ve çatışmalara karşı deniz unsurları arasında işbirliği sağlanmasına katkı yapan spesifik bir muharebe tatbikatı” olarak tanımladı. 

Bu arada, İsrail medyasına yansıdığı gibi Mısır deniz kuvvetlerinin kabiliyetlerini artırması İsrail’de kaygı yaratıyor. Israel Defense dergisinde mayısta yayınlanan makalede Mısır donanmasının hızla geliştiği vurgulanırken, İsrail deniz kuvvetlerinin bu gelişme karşısında ne yapacağı konusunda sessiz kaldığı belirtiliyor.

Nasır Yüksek Askeri Akademisi’nde danışman olan Tümgeneral Nasır Salim Al-Monitor’a şöyle konuştu: “Mısır ordusu ‘savaş istemesen de savaşa hazır ol’ ilkesine dayalı bir caydırıcılık politikası izliyor, yani düşmana geri adım attırmak için güçle donanmak, silahlanmak ve ortak tatbikatlarla gücünü sergilemek… Mısır donanması güç, silah ve personel bakımından dünya çapındadır ve Mısır’ın Akdeniz ve Kızıldeniz’deki zenginliklerini, gaz arama projelerini korumakla görevlidir.”

Salim şöyle devam etti: “Mısır donanması Mısır’ın Akdeniz’de karşılaştığı meydan okumalara, yani hasım ülkelerin tehditlerine karşı kendisini güçlendiriyor. (…) Mısır donanmasını güçlendirmek ve silahlandırmak hiçbir ülke için rahatsızlık sebebi olamaz. Çünkü Mısır’ın ilkesi saldırı değil savunmadır.”

Salim, artan silah gücü ve önemli silah anlaşmalarıyla Mısır ordusunun önümüzdeki yıl dünya sıralamasında daha da iyi bir yere geleceğini öngörüyor. 

Parlamentonun Savunma ve Milli Güvenlik Komisyonu’nda yer alan General Yahya El Kadvani ise Al-Monitor’a şöyle konuştu: “2011’den bu yana Libya ve Suriye gibi komşu ülkelerin çökmesi, ayrıca 2013’te Müslüman Kardeşler iktidarının sona ermesinin ardından Mısır, belirgin şekilde ortaya çıkan bölgesel tehditlerle karşı karşıya. Bu ülkelerdeki aşırıcı gruplar Mısır’daki fırtınayı bekliyordu, dolayısıyla ülkeyi savunmakla görevli Mısır ordusu bu meydan okumaları gördü ve silah gücünü artırmaya çalıştı.”

Kadvani şöyle devam etti: “Bu meydan okumalar, Türkiye’nin Libya’ya yönelik müdahalesi ve Mısır sınırlarında oluşan açık tehditle belirgin hâle geldi. Dolayısıyla devlet, orduyu ve özellikle donanmayı silah ve eğitimle takviye etmeye karar verdi.”

Kadvani’ye göre Mısır’ın askeri gücü, bölge genelinde güvenliği temin ediyor ve Arap ülkelerini Türkiye’nin yayılmacı emellerine karşı koruyor. Kadvani ayrıca Sisi yönetiminin orduyu özgür bir şekilde silahlandırabilmek için silah tedarikçilerini çeşitlendirme politikasına yöneldiğini vurguladı.