Washington Enstitüsü uzmanı Michael Knights’ın “ABD’nin ilk can düşmanı” diye tanımladığı Haşdi Şabi’nin iki numarası Ebu Mehdi El Mühendis’in ardından resmi adı Halk Seferberlik Birlikleri (HSB) olan Haşdi Şabi gruplarının liderliğine popülist Şii din adamı Mukteda El Sadr göz dikmiş görünüyor.
Sadr 17 Ocak’ta bu gruplara seslenerek “ABD işgaline” karşı kitlesel gösteri çağrısı yaptı ve hepsinden olumlu yanıt aldı.
Bedir Örgütü lideri Hadi El Amiri ise grup liderleriyle Bağdat ve Tahran’da görüşmeler ayarlıyor, grupları ortak bir söylemde birleştirmek istiyor. Bu da Amiri’nin önümüzdeki dönemde HSB’de yöneticilik pozisyonuna gelebileceğine işaret ediyor.
ABD’nin 3 Kasım’da Bağdat Uluslararası Havaalanı’ndan çıkan İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ile Mühendis’i hava saldırısıyla öldürmesi, HSB’nin Irak’taki gücünü zayıflattı.
1953’te Basra vilayetinde doğan Mühendis, 1980’lerde Saddam Hüseyin rejimine karşı silahlı eylemlerle adını duyurmuştu. Bedir Örgütü’ne katıldığında grubun liderleri arasında sayılıyordu. 2009’da ABD’nin yaptırım listesine alınan Mühendis, Bağdat’taki ABD Büyükelçiliği’ne 31 Aralık 2019’da düzenlenen saldırıda sahadaki başlıca komutandı.
10 Ocak’ta Bağdat’ta toplanan HSB yöneticileri “Mühendis’in ölümü HSB savaşçılarına Irak’ın savunmasında ön saflarda durmak için manevi güç verecek” dediler. Açıklamada Mühendis’in ardından ne gibi adımlar planlandığına dair somut bilgi verilmedi.
HSB liderlerinden Yazan El Cuburi ise Al-Monitor’a şöyle konuştu: “HSB’de şu an kargaşa ve şaşkınlık hâkim. Liderler ve gruplar Mühendis’in öldürülmesinden ancak bir hafta sonra bir araya gelebildiler. Mühendis’in yokluğunun etkisi büyük olacak. Çünkü o, HSB’de kimsenin karşı çıkmadığı, uzun cihat geçmişi nedeniyle herkesin itaat ettiği tek isimdi.”
HSB’nin geleceğiyle ilgili soru işaretlerinin en önemlisi, örgütün kendi içinde bölünüp bölünmeyeceği ve daha da büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalıp kalmayacağı ile ilgili.
Bağdat Üniversitesi’nde siyaset bilimci olan İhsan El Şammari bu konuda Al-Monitor’a şu değerlendirmede bulundu: “Mühendis’in öldürülmesi HSB için ciddi bir darbe anlamına geliyor. Çünkü o, grupların hem saha komutanı hem de manevi babasıydı. HSB’deki her ayrıntıyla öncelikle o ilgileniyordu. Görüş ayrılıkları kendisi daha hayattayken vardı, bundan sonra kim bilir neler olur. Anlaşmazlıkların derinliğini önümüzdeki günlerde göreceğiz. Çünkü HSB’deki bazı liderler hem yönetim seviyesinde hem de silahlı yapılarda daha etkili rollere müstahak olduklarına inanıyorlar. Bu, HSB’nin geleceğini riske atabilir.”
Şammari’ye göre HSB liderleriyle yakın ilişkisi olan İran Devrim Muhafızları, geçmişte olduğu gibi bu anlaşmazlıkların dinamiğini kontrol etmeyi başarabilir.
İslam Devleti 10 Haziran 2014’te Musul’u işgal ettiğinde Mühendis silahlı Şii gruplarını bir araya getirerek Büyük Ayetullah Ali El Sistani’nin fetvası temelinde örgütlemiş ve terör örgütüyle çarpışmalara önderlik etmişti.
Mühendis resmiyette HSB’nin iki numaralı yöneticisiydi ama öldürüldüğü güne kadar örgütün fiili lideri, sahadaki komutanı oldu. Bu durum, HSB Başkanı Falih El Feyyad ile sürekli tartışmalara neden oluyordu. HSB grupları, özellikle de Velayet-i Fakih takipçisi olanlar Mühendis’in görüşlerine kulak veriyordu. Başka bir deyişle, Mühendis HSB’nin can damarıydı.
Yine Bağdat Üniversitesi’nde siyaset bilimci olan Adil Bedevi’ye göre “Mühendis’in ardından HSB’nin gidişatı, pek çok grubun liderlik çekişmesi nedeniyle zayıflama yönünde görünüyor. Mühendis, bu çekişmeyi dizginleyen merkezi liderliği temsil ediyordu. HSB içindeki veya direniş grupları içindeki dengeleri, HSB ile direniş grupları arasındaki dengeleri, HSB ile Devrim Muhafızları arasındaki dengeleri yönetme bakımından Mühendis’in kaybını telafi edecek bir isim yok. Bunlar oldukça karmaşık dengeler ve Mühendis bunları etkili bir şekilde yönetiyordu. HSB bu açıdan sorun yaşayacak.”
Bedevi’nin beklentisine göre “Devrim Muhafızları’nın HSB’deki etkisi azalacak. Çünkü Devrim Muhafızları’nın HSB içindeki muazzam etkisini Mühendis temsil ediyordu.”
HSB’yi kuran, yapılandıran, beş yıl boyunca her ayrıntısıyla ilgilenen Mühendis’in öldürülmesi HSB’de şok etkisi yarattı. HSB’ye bağlı olmayan Hizbullah Tugayları ve Hizbullah El Nüceba Hareketi gibi silahlı gruplar bile Mühendis’in simgelediklerinin kaybından etkilendiler.
Irak Savunma Bakanlığı’nda müşavirlik yapmış olan Maan El Cuburi’ye göre “HSB’nin bu kaybı onun birliğini etkiliyor, gücünü zayıflatıyor ve pek çok grup lideri arasında rekabeti körüklüyor. HSB’den farklı liderlik talepleri yükselecek. Neticede HSB güç kaybedecek. Kimileri sahneden çekilecek, kimileri tereddüde düşecek. Hem liderler arasında hem de gruplar arasında iç çatışmalar patlak verecek.”
HSB ile direniş grupları arasında dengeleri yöneten diğer isim Süleymani de artık yok. Büyük etkiye sahip olan, direnişin söylemini birleştirebilen iki cihatçı liderin öldürülmesiyle HSB ve gruplar muazzam bir kayıp yaşıyor.
Sonuç olarak, Mühendis’in ardından HSB artık o eski uyumlu, güçlü, ideolojik hırsı olan HSB olmayacak. Ciddi anlaşmazlıklar baş gösterecek. Bunlar, su yüzüne çıksın veya çıkmasın HSB’yi olumsuz etkileyecek. Anlaşmazlıkları çözmek için başvurulan isimler artık yok.