Suriye’deki iç savaşın başlangıcından bu yana birçok yabancı, İslam Devleti’ne (İD) karşı savaşmak için Halk Savunma Birlikleri’ne katıldı. 2015 yılının başından beri Irak’taki Hristiyan milis örgütü Dvekh Navşa (Aramice “kendini feda edenler”) da yabancı gönüllüler için bir başka adres hâline geldi. Dvekh Navşa’nın Batılı gönüllüleri bu davadaki hevesleri ve medyanın yoğun ilgisine rağmen İD’le mücadelede daha yeni yeni muharip görevler üstlenmeye başladılar. Bunu da Irak Kürdistanı yetkililerine aylarca talepte bulunduktan sonra başardılar.
Güvenlik gerekçesiyle soyadını vermek istemeyen Louis “Cepheye gitme izni almak için çok uğraştık.’’ diyor. Eski bir ABD deniz piyadesi ve Afganistan savaşı gazisi olan Louis, altı aydır Dvekh Navşa saflarında yer alıyor. Louis gecikmeyi “siyasete” bağlıyor ve ekliyor: “Birçok hükümet yetkilisiyle görüşmem gerekti. Hepimiz (Dvekh Navşa’nın yabancı gönüllüleri) bunu yapmak zorunda kaldık.’’
Gecikmenin kuzey Irak’taki Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nden (KBY) kaynaklandığını söyleyen Louis bunu şöyle izah ediyor: “Batılıların zarar görmesinden endişe ediyorlardı. Yükten ziyade destek olacağım konusunda onları ikna ettim.’’
Dvekh Navşa’nın kardeş örgütü Asuri Yurtsever Partisi’nin genel sekreteri Emmanuel Khoşaba da Al-Monitor’a Louis’in anlattıklarını doğruluyor: “Cepheye gitmeleri konusunda ilk başta bazı zorluklarla karşılaştık. (…) Burada KBY’de yabancı savaşçılarla ilgili oturmuş kurallar yoktu.’’ Savaşçıların yaptığı gibi Khoşaba da KBY yetkilileriyle konuşarak sonunda savaşçıların cepheye gitmesi için müsaade almış: “Gittik, talepte bulunduk ve yabancı savaşçılar için bu izni aldık.’’
Dvekh Navşa’nın yabancı savaşçıları artık daha yoğun günler geçiriyor.
Louis kendisiyle ilk defa nisanda görüşen Al-Monitor’a şöyle demişti: “Bazı günler Dvekh Navşa ile cephedeyiz. Bazen çeşitli veriler derliyoruz, kendimizi ya da milis mensuplarını eğitiyoruz. Bazen de milis güçlerinin ihtiyaçlarını temin etmeye çalışıyoruz ya da bölge yetkilileriyle görüşüyoruz.’’
Louis, önceki aylara kıyasla şu an “cephede daha fazla hareketlilik’’ olduğunu söylüyor. Nitekim Al-Monitor’un Louis ile yaptığı mülakat da birkaç dakikalığına silah sesiyle kesiliyor. Louis’in Al-Monitor’a gönderdiği görüntü kaydından karşılıklı ateş açıldığı anlaşılıyor.
Yabancı gönüllüler milisleri eğitme çalışmalarını da sürdürüyor. Khoşaba bu konuda şöyle diyor: “Yabancı savaşçıların çoğunun savaş deneyimi var, tecrübelerini bizim çocuklara aktarıyorlar. Çok faydaları oluyor.”
Dvekh Navşa faaliyetlerinin büyük kısmını yerel Peşmerge güçleri ile koordine ediyor. Louis, Peşmerge’ye atfen “Onlar da aynı cephede İD saldırılarını durdurmak için görev yapıyor.” diyor. Khoşaba da aynı fikirde: “Cephede çevrenizdeki güçlerle iş birliği yapmak zorundasınız. Bu yüzden Peşmerge ile iş birliği yapıyoruz. Onlar Ninova ovalarında bizim dışımızdaki tek güç.’’
Fakat Louis grubun henüz aşırı yoğun çatışmalara girmediğini söylüyor: “İşler burada yavaş. Arada bir ya bir havan topu ya bir duşka…” Louis’e göre bu durum cephenin karşı tarafındaki İD’den kaynaklanıyor: “Bize doğrudan saldırmıyorlar. Kendi kasabalarında oturup bize yaklaşmaya çalışmıyorlar. Biz de onları kendi kasabamızdan izliyoruz.’’
İD’in en son nisanda bir ilerleme girişiminde bulunduğunu ve o zamandan beri korkudan hareket etmediğini öne süren Louis, biraz da hayal kırıklığıyla şöyle devam ediyor: “Dvekh Navşa ve Peşmerge hükümet izin vermediği sürece harekete geçemiyor. (…) Ben bir deniz piyadesiyim. Hemen yürümek istiyorum.’’ Khoşaba da Dvekh Navşa’nın şu an daha ziyade savunma konumunda olduğunu doğruluyor.
Khoşaba “İD Ninova ovalarındaki topraklarımızı ve şehirlerimizi işgal etti.” diyor ve Dvekh Navşa’nın bunun üzerine geçtiğimiz sene Asuri Yurtsever Partisi tarafından kurulduğunu anlatıyor. Hedeflerinin ise “Asuri Hristiyan toplumunun hakları için savaşmaktan korkmadığını ve destek gördüğü zaman topraklarını savunabileceğini dünyaya göstermek’’ olduğunu söylüyor. Khoşaba örgütün Ninova ovalarındaki Hristiyanlara umut vermek istediğini de vurguluyor: “İnsanlara umut vermek zorundayız. Çünkü (İD’in işgali sırasında) herkes göç etmeyi, Irak dışına gitmeyi düşündü.’’
Dvekh Navşa şimdilik sadece İD’e karşı savaşıyor. Yani Irak’ta ve komşu Suriye’deki iç savaşların genelinde yer almıyor. Khoşaba, örgütün parasal kaynaklarının genelde Asuri diasporasından geldiğini söylüyor. Louis ise Instagram hesabını kullanarak PayPal üzerinden bağış toplamaya çalışıyor.
Yabancı gönüllüler, Dvekh Navşa ile örgütün Facebook sayfası üzerinden iletişime geçiyor. Şu sıralar ikisi İngiltere’den, biri ABD’den olmak üzere örgütte üç yabancı görev alıyor. Louis’e göre örgüt saflarında aynı anda en fazla sekiz yabancı bulunmuş. Şu anda daha fazla yabancı gönüllüyü kabul etmiyorlar ve sayıyı her zaman düşük tutuyorlar.
Louis “Çok sayıda kişinin dengeyi bozacağını düşünüyoruz. Birkaç kişiden fazlasını idare edemeyiz.” diyor. Bu yaklaşımın geçmiş deneyimlere dayandığını anlatıyor: “Çok sayıda Batılı fazla kargaşa yaratabilir. Bizim de olumsuz deneyimlerimiz oldu. Bir iki kişi kabul ederek bu kişilerin güvenilir olup olmadığını görmemiz gerekiyor.’’
Louis ve arkadaşları cephe hattında bir evde yaşıyorlar. Koşullardan memnunlar. Savaşçıların para almadığını kendileri de Khoşaba da teyit ediyor. Irak’a yolculuk masrafları da tümüyle müstakbel savaşçılara ait.
İD-Dvekh Navşa cephesindeki duraksama ve göreceli sükûnete rağmen Batılı gönüllülerin çarpışmalarda daha çok yer alması grubun adını daha çok duyuracağı kesin. Kürt müttefiklerinden daha ufak bir örgütlenme olan Dvekh Navşa için bu önemli. Deneyimli ABD’li ve İngiliz savaşçılarından aldıkları eğitimin de İD’e karşı taarruza geçmeleri hâlinde onlara şüphesiz ki faydası olacak.