Suriye ordusunun İdlib’de Rus desteğiyle sürdürdüğü harekât, İran yanlısı silahlı grupların yer almadığı ilk önemli askeri operasyon sayılabilir. Hükümet güçlerinin ana taarruz birimleri Suriye ordusunun Rus yanlısı yapılarından oluşuyor: Süheyl El Hasan komutanlığındaki Kaplan Güçleri Tümeni ve Zeyd Salih’in 5’nci Gönüllü Taarruz Kıtası.
İran yanlısı birliklerin İdlib mücadelesindeki yokluğu, Rusya’yla İran arasındaki ihtilaflara dair yeni spekülasyonlara yol açtı.
Misal, Şarkül Avsat gazetesi ABD ve İsrail’in, Rusya ve Suriye’ye bir öneride bulunabileceğinden bahsetti. İddia edilen öneri, İranlı askeri güçlerin Suriye’den çekilmesi karşılığında yaptırımların kaldırılmasını ve Beşar Esad hükümetinin tanınmasını kapsıyor. Suriye Yüksek Müzakere Komisyonu Başkanı Nasır El Hariri, Şarkül Avsat’a yaptığı açıklamada, rejime destek konusunda İran’ın yanında dursa da Rusya’nın özellikle Amerikan yaptırımları nedeniyle İran ve Esad’ı yük olarak görmeye başladığını söylüyor. Hariri’ye göre Suriye’de güvenlik, istikrar ve siyasi çözüm ancak İranlı askeri güçlerin çekilmesiyle sağlanabilir.
Rus ve Suriyeli yetkililer ise bu iddialara prim vermiyorlar. Suriye Parlamentosu’nun Uluslararası Komisyon Başkanı Butrus El Mercan, Rus İzvestia gazetesine yaptığı açıklamada Washington yaptırımları kaldırmayı kabul etse bile İran’ın askeri desteğini reddetmeyeceğini, İran’ın Suriye’den çekilmesini talep etmeyeceğini söyledi.
Öte yandan, İran’ın Suriye’deki askeri nüfuzunun azaltılması, Moskova’nın da arzuladığı bir şey. Böyle bir sürecin uzun ve çetin olacağı biliniyor. İran’ın, Suriye’deki askeri ve güvenlik teşkilatlarına derinden nüfuz ettiği de teslim ediliyor. İran’ın Suriye’de oluşturduğu yapıların yerine Rus yanlısı yapılar konmazsa ordunun muharebe etkinliğinin azalacağı düşünülüyor. Askeri yapılardaki İran nüfuzunu ortadan kaldırmak için bu yapılarda reform gerekiyor. İlk adım olarak Esad güçlerinin çoğunluğunu oluşturan rejim yanlısı milis gruplarının düzenli Suriye ordusuna entegre edilmesi, ardından da kadro ve yönetim yapılarının çağdaş standartlara göre yenilenmesi gerekiyor.
Ancak şu anda milislerin düzenli ordu birliklerine entegrasyonu konusunda tek etkili çalışmayı İran yapıyor. İran böylece kendisine sadık “vekil” güçler ile düzenli orduyu ayırmanın önüne yeni engeller dikiyor. Dolayısıyla İran etkisi hemen olmasa da uzun vadede asgariye indirilecekse, Moskova Suriye’nin güvenlik ve askeri sistemlerinde reform için inisiyatifi ele almalı ve kendi hedeflerini ilerletmeli.
Ancak Rusya bu konuda ciddi bazı zorluklarla karşılaşacak. Halihazırda Suriye’de sadece iki askeri yapı Rus yanlısı; yahut da bu çekişmede Moskova için dayanak noktası olabilecek nitelikte sayılır. Bunlar yukarıda da bahsi geçen Kaplan Güçleri ve 5’nci Taarruz Kıtası.
Suriye ordusunun en etkili birimi olan Kaplan Güçleri, Rusya’nın desteğiyle ana taarruz birimi olarak İran yanlısı 4’ncü Zırhlı Tümen ile Lübnan Hizbullahı’nın yerini almıştı. Suriye hava kuvvetleri istihbaratı tarafından özel görev gücü olarak kurulan Kaplan Güçleri, daha sonra ağır silahlarla takviye edilerek Suriye ordusunun özel taarruz birimi oldu. Rusya bu sürece önemli katkılar yaptı. Esasen çatı bir yapı olan Kaplan Güçleri, çoğunlukla bölük ile tabur arasında güce sahip, gevşek bağlantılı 24 grubu kapsayan iki tugaydan oluşuyor. Kaplan Güçleri’nin taarruz birimleri, 4 bin civarında piyadenin yanı sıra sayısı belirsiz topçu ve zırhlı timlerden oluşuyor. Ancak bu yapıyla bağlantılı toplam kişi sayısının çok daha yüksek olması muhtemel.
5’nci Taarruz Kıtası ise Rus ordusunun yüksek beklentilerine rağmen hâlâ bütüncül bir askeri yapı olabilmiş değil. Kıta 25 bin askerin yanı sıra, tasfiye edilen milis gruplarının üyelerini ve hâlâ özerk statüde olup kıtaya resmen bağlı olmayan ancak kıtanın komutasında hareket eden ve kıtanın silahlandırdığı militanları kapsayan sekiz tugaydan oluşuyor.
5’nci Taarruz Kıtası, Kaplan Güçleri’ne göre daha düşük bir etkinlik ve muharebe kabiliyetine sahip. Al-Monitor’a konuşan Rus bir askeri kaynağa göre Kaplan Güçleri komutanı Hasan, mevcut İdlib harekâtı sırasında Ruslara 5’nci Kıta’nın düşük dayanıklılığı ve savaşma kabiliyetinden yakınmış.
5’nci Taarruz Kıtası’nda Baas Tugayı’nın yanı sıra Çöl Şahinleri Tugayı’ndan ve Deniz Komando Birliği’nden askerler yer alıyor. 2017’de tasfiye edilen bazı Suriyeli özel askeri şirketler de daha sonra kıtanın içinde “eritildiler”. Filistinli El Kuds Tugayı ve Suriyeli Hristiyanların kurduğu IŞİD Avcıları grubu da 5’nci Kıta’nın komutası altındalar ama bu, resmi bir mensubiyet sayılmıyor. Dahası, kıtanın 8’nci Tugayı’nda rejimle uzlaşı koşullarını kabul eden güneyli militanlar görevlendirildi. Benzer bir tugayın Süveyde vilayetinde de kurulması mümkün.
Suriye hava kuvvetleri istihbaratının saha birimleri için kurduğu çatı bir yapı olan Kaplan Güçleri ile çeşitli milislerin kümelendiği 5’nci Kıta’da Rusya çok boyutlu geliştirme çalışmaları yürütüyor. Ancak Suriye hava kuvvetleri istihbaratında İran etkisi devam ediyor. Dolayısıyla bu güçler, reform konusunda en azından Rusya’nın nazarında model olarak görülemez, müstakbel Suriye ordusunun temeli olamaz.
İran ise Suriye silahlı kuvvetleri için Moskova’ya göre çok daha tutarlı bir reform senaryosu öneriyor. Yeni askeri yapıların oluşturulmasını ya da mevcut ordu birliklerinin düzensiz grupları içlerine alarak genişlemesini savunuyor.
Örneğin başında Mahir Esad’ın bulunduğu seçkin 4’ncü Zırhlı Tümen, aralarında hem yerli hem Iraklı unsurların bulunduğu etkili Şii gruplarını kademe kademe bünyesine alıyor. Bu gruplar, tümenin taburları haline gelecek ve mensupları resmi askeri personel statüsü kazanacak. Iraklı grup Liva El İmam El Hüseyin, Hizbullah El Nuceba Hareketi’nin Suriye kolu ve Seyf El Mehdi gibi gruplar halihazırda tümenle birleşmiş durumda. 4’nci Zırhlı Tümen uzlaşmayı kabul etmiş silahlı militanları alma konusunda 5’nci Kıta’yla rekabet ediyor.
İran’ın bir diğer arzusu, Suriye Cumhuriyet Muhafızları’nda da nüfuzunu artırmak. Örneğin Cumhuriyet Muhafızları’na bağlı 105’nci Tugay’da Iraklı Şii grubu Liva Ebu El Fadıl El Abbas yer alıyor. İran’ın Halep’te kurduğu bir yapı olan Yerel Savunma Güçleri dahil çeşitli grupların bir araya getirilmesiyle kurulan bir başka tugay da Cumhuriyet Muhafızları’na bağlı 30’ncu Tümen’in temelini oluşturdu.
Tüm bunlara rağmen Rusya’nın hâlâ alternatif bir plan uygulama imkânı var. Bazı uzmanlar Suriye ordusunun geriye kalan personeli temelinde üç ayrı harekât komutanlığının oluşturulmasını öneriyor. Bunlara ayrıca kendi yetki alanlarında olan düzenli güçler ve milis grupları üzerinde bölge bazında ilave komuta yetkileri verilebilir. Milisler ise faal birliklerin personeli etrafında gruplanmalı. İran, Cumhuriyet Muhafızları ve 4’ncü Zırhlı Tümen’i kapsayacak şekilde “Muhafız Kıtası” üzerinde çalışıyor olsa da Suriye ordusunun tüm kollarında böyle reformlar yapamaz. Bu da Rusya’ya fırsat sunuyor. Rusya inisiyatifi ele alarak, tüm milisler üzerinde yetki sahibi olabilecek, bölgesel, tümen bazlı harekât komuta yapıları oluşturabilir.
Rusya böylelikle İran yanlısı grupların tasfiye sürecini de kolaylaştırır, güvenebileceği grupları ise devam ettirir. 5’nci Taarruz Kıtası’nın birlikleri Rusya yanlısı ayrı yapılar olarak Suriye ordusunun düzenli birliklerine katılabilir. Benzer şekilde, Kaplan Güçleri’nin taktik birimleri de aynı bölgesel birlik komutanlıklarına dahil edilebilir ve böylece Rusya’nın nüfuzu her iki tarafta artar.