KAHİRE — Türk makamlarının, İstanbul merkezli Müslüman Kardeşler’e bağlı yayın kuruluşlarından Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi’ye karşı söylemlerini yumuşatmalarını istediği yönündeki bilgiler 19 Mart’ta basına yansıdı. Haberler, Türkiye ile Mısır arasında olası bir uzlaşı durumunda Ankara’nın hareketin Türkiye’de bulunan üyelerine yönelik tutumunun ne olacağına ilişkin kaygıları artırdı.
Al-Monitor haberler üzerine Mekameleen, El Şark ve Vatan da dahil Türkiye merkezli Mısırlı televizyonlarla temasa geçti. Bu kanallarda, Kahire yönetimine muhalif ve Mısır’da yıllarca siyasi nedenlerle baskı görmüş çok sayıda medya çalışanı ve profesyonel görev yapıyor. Bu kişiler, Mısır’ın Müslüman Kardeşler üyesi Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi deviren 2013 darbesinin ardından ülkeden kaçarak İstanbul’a yerleşmişlerdi.
El Şark televizyonundan bir yetkili basına açıklama yapma yetkisi olmadığı için isminin açıklanmaması şartıyla Al-Monitor’a şunları aktardı: “19 Mart’ın öğle saatlerinde programlarımızı her zamanki editoryal politikamız doğrultusunda ve her zaman çalıştığımız konular üzerine hazırlıyorduk. Ortada hiçbir sorun yoktu; ta ki akşam altıya kadar.”
Kanalın genel yayın yönetmeni, tüm çalışanlar ve kıdemli sunucuları toplantıya çağırınca şaşırdığını söyleyen Mısırlı gazetecinin aktardığına göre, genel yayın yönetmeni toplantıda “üst düzey bir Türk makamının” o günkü programların iptalini ve kanaldan Kahire yönetimi ve Sisi’yi hedef alan ve eleştiren söylemleri bırakmasını istediğini aktardı.
Yetkili şöyle devam etti: “Böyle de oldu. O gün akışta yer alan programların ertelendiğini duyurduk. Mısırlı eski bir oyuncu olan ve şimdi televizyon sunuculuğu yapan Hişam Abdullah’ın programı da bunlardan biriydi ve yayına girmeden sadece 40 dakika önce iptal edildi.”
Bu gelişme, Mısır Dışişleri Bakanı Semih Şükrü’nün Türkiye-Mısır ilişkilerine dair Mısır parlamentosunda yaptığı açıklamalardan sadece birkaç gün sonra yaşandı. Şükrü parlamentonun Dış İlişkiler Komisyonu’na yaptığı konuşmada “Türkiye’nin iki ülke arasındaki ilişkilerin onarılmasına yönelik ciddiyetini kanıtlaması için sadece beyanlar yeterli değil” ifadelerini kullandı.
Türk yetkililer mart ayı ortasında Ankara ile Kahire arasında diplomatik ve siyasi temasların başladığını açıklamışlardı. Anadolu Ajansı’nın bir haberine göre Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır ve Türk halkları arasındaki bağlara dikkat çekerek, iki ülke arasındaki ilişkilerin yıllar süren kopuşun ardından tekrar normalleşebileceğinin sinyallerini verdi.
Mısırlı çok sayıda Müslüman Kardeşler üyesi ve muhalif, Mursi’nin Haziran 2013’te devrilmesinin ardından misilleme korkusuyla ülkelerinden kaçıp Katar ve İngiltere’nin yanı sıra Türkiye’ye yerleşmişti. Hareketin Türkiye’ye yerleşen üyeleri geçmişte Mısır’da ağır sansüre maruz kalan yayın kuruluşları yerine İstanbul’da üç televizyon kanalı kurdular.
El Arabiya televizyonu, Ankara’nın Kahire yönetimi aleyhtarı yayınları kesmenin yanı sıra bazı Müslüman Kardeşler üyelerini de ev hapsine aldığını duyurdu. Ancak üst düzey bir Müslüman Kardeşler üyesi bu iddiayı kategorik olarak reddederek Al-Monitor’a “Bu iddia tümüyle mesnetsiz” dedi.
Müslüman Kardeşler’e bağlı yayın kuruluşlarının kimi çalışanları ise Türk makamlarından gelen talebin abartıldığı görüşünde. Müslüman Kardeşler liderlerinden ve İstanbul merkezli El Vatan televizyonunun yöneticisi Medet El Hattat Al-Monitor’a telefonla şu açıklamayı yaptı: “Türkiye’deki Müslüman Kardeşler kanalları şu an tamamen olağan bir şekilde çalışmalarını sürdürüyorlar. Türk makamları bizden sadece basın ilkelerine uygun yayın yapmamızı ve Mısır’daki rejime mensup kişileri küçük düşürücü yayınlardan kaçınmamızı istediler. Etik değerler ve basın standartlarına bağlılık konusu genel olarak bizim de destek verdiğimiz bir konu.”
Ankara’nın “hiçbir şekilde” Müslüman Kardeşler’le bağlantılı kanalların kapatılması ya da hareketin liderlerinin sınır dışı edilmesine yönelik bir talebinin olmadığını söyleyen Hattat şöyle devam etti: “Bizden sadece siyasi programların sayısını azaltmamızı ve daha çoğulcu toplumsal programlara yer vermemizi istediler. Bu talebin de Mısır-Türkiye ilişkilerindeki mevcut yakınlaşmadan kaynaklandığını ilettiler. Bunu tamamen anlayışla karşılıyoruz.”
2014’te Türkiye’ye kaçan Müslüman Kardeşler liderlerinden Murat Gürab ise Al-Monitor’a şöyle konuştu: “Türkiye’deki hareket liderlerinin ev hapsine aldığına ilişkin iddialar doğru değil. Tüm liderler hiçbir kısıtlama olmaksızın olağan iletişimlerini ve çalışmalarını sürdürüyorlar. Türk makamları bizimle sadece harekete bağlı televizyon kanallarının çalışmalarıyla ilgili konuştu. Kanalların kapatılması, çalışanların işten çıkarılması ya da programların durdurulmasına yönelik hiçbir tehdit söz konusu değil. Televizyonlardan sadece editoryal politikalarını ve programlarını gözden geçirmeleri istendi. Müslüman Kardeşler yönetimi olarak bizler de Mısır’dan kaçan üyeleri ve muhalifleri sakinleştirmeye, Mısır’a iade ya da sınır dışı edilme korkularını yatıştırmaya yönelik çabalarımızı sürdürüyoruz.”
Mısır yönetiminin “Türkiye’deki Müslüman Kardeşler üyeleri arasında korku yaratmak amacıyla bu haberleri abarttığını” söyleyen Gürab, “Biz şu an durumu kontrol altına almaya ve yatıştırmaya çalışıyoruz” dedi.
Erdoğan’ın danışmanlarından Yasin Aktay da El Cezire’ye 19 Mart’ta telefonla şu açıklamayı yaptı: “Ankara’daki Türk makamları, Müslüman Kardeşler’e bağlı televizyonların kapatılmasına yönelik bir talimat vermiş değil. Muhalif isimlerin iadesi ise gündemimizde zaten yok. Muhaliflerin sınır dışı edileceğine dair haberler tamamen uydurmadır. Türkiye, herhangi bir kişiyi Mısır’a ya da idam cezasının olduğu başka bir ülkeye iade etmez."