Rusya'nın koşullar karşılanmadığı gerekçesiyle 17 Temmuz’da Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’nı askıya alması tahıl sevkiyatını çok riskli hâle getirdi. Kiev’in Rusya’yı baypas edecek şekilde farklı rota arayışları Karadeniz’de suları ısındırıyor.
Ukrayna lideri Volodimir Zelenski, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a mektup yazarak Rusya olmadan Türkiye, Ukrayna ve BM’nin mekanizmayı sürdürmesini önerdi. Zelenski korkmadıklarını, gemi sahiplerinin de Türkiye’nin geçişe izin vermesi hâlinde operasyona hazır olduklarını öne sürdü. Zelenski’nin danışmanı Mihail Podolyak ise BM’nin yetkilendirmesiyle Türkiye ve Bulgaristan gibi Karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin yer aldığı bir askerî devriyenin oluşturulması için görüşmeler yaptıklarını söyledi.
BM Sözcüsü Stephane Dujarric bu arayışa "Burası bir savaş bölgesi. Kimse Genel Sekreter’den güvenlik teminatı talep edemez" yanıtını verdi. Bunun üzerine Zelenski "BM, genel sekreter düzeyinde kararlı bir şekilde çalışmaya başlamadıkça bu koridor güvende olmayacak" diyerek Guterres’e çaktı. Zelenski koridorda güvenliğin nasıl sağlanacağını özel olarak Erdoğan’la konuşacağını da söyledi. Fakat 21 Temmuz’daki Erdoğan-Zelenski görüşmesinden detay sızmadı.
Rusya olmadan Türkiye, Ukrayna ve BM’nin katılımıyla mekanizma işlemeyecekse diğer teklif sıraya giriyor: Ukrayna’dan tahılı yüklenen gemiler Romanya, Bulgaristan ve Türkiye karasularını kullanabilir. Bu seçenekte asıl rol askeri kapasitesinden dolayı Türkiye’ye biçiliyor.
Ayrıca Ukrayna limanlarına yanaşmayı göze alacak gemileri bulmak ve bunları sigortalamak büyük bir mesele. Sonuçta Rus tehdidi tüm limanları kapsıyor.
Ukrayna Tahıl Birliği Başkanı Mikola Gorbaçov’a göre Kiev 500 milyon dolarlık garanti fonu düşünüyor. Bu fonla taşıyıcı şirketlere “devlet sigortası” verilecek. Saldırı olması hâlinde tüm kayıplar karşılanacak. Ancak Kiev faturayı Avrupa Komisyonu’na kesmek istiyor. Brüksel bu konuda renk vermiyor. Hâlihazırda gemiler Karadeniz’e girişte ek “savaş riski sigortası” primi ödüyor. Binlerce dolarlık bu primler yedi günde bir yenileniyor. Reuters’e göre birçok sigorta şirketi Karadeniz’deki sevkiyatlar için teminat sağlamayı askıya aldı.
Alternatif rota önerisinin birincil muhatabı olan Erdoğan’ın Rusya’sız bir seçeneğe ortak olması zor. Erdoğan, NATO zirvesi sırasında kızdırdığı Rusya lideri Vladimir Putin’i yeniden tavlayabilirse anlaşmayı diriltmek için ağırlığını kullanmak istiyor. Bloomberg’e konuşan bir Türk yetkiliye göre “Türkiye, Ukrayna’dan gelen gemilere yardım için donanma gemilerini tehlikeye atmayacak ve Rusya ile anlaşmayı açmaya odaklanacak.” Ukrayna’nın Türkiye Büyükelçisi Vasyl Bodnar da Türkiye'nin Rusya üzerindeki baskı gücünü kullanarak tahıl girişimini sürdürmekle ilgilendiğini belirtiyor.
Güvenli rota ortadan kalktıktan hemen sonra gemilerin Ukrayna limanlarına girip çıkması intihar misyonuna eşdeğer. Rusya 20 Temmuz itibariyle Ukrayna limanlarına hareket eden bütün gemileri potansiyel askeri malzeme taşıyıcısı olarak niteleyeceğini ilan etti. Ukrayna da ertesi gün misliyle yanıt verdi.
Kargo gemileri kıyıdaş ülkelerin karasularından çıkmasalar dahi Rus savaş gemileri, Kırım üssündeki füze sistemleri, uçaklar ya da denizaltılarla hedef alınabilir. Mayın riski de sürüyor. Ukrayna Rus savaş gemilerini önlemek için Odessa ve güneybatı limanlarını mayınlamıştı.
Rusya’ya rağmen geliştirilecek mekanizmalar, Karadeniz’de istikrarın korunmasına çok önem atfeden Türkiye’yi istemediği senaryolarla baş başa bırakabilir. Erdoğan’ın Kremlin’e çıkan tüm yolları denemesi bundan. Erdoğan fakir ülkeler dururken tahılın büyük kısmının Avrupa’ya gittiğini, Rus tahılı ve gübresi önündeki engellerin kalkmadığını dillendiren NATO’daki yegâne liderdi. Bu söylem Putin’le diyalogun sürmesine yarıyordu. Fakat Vilnius dönüşü Erdoğan birkaç kez ağustosta Putin’i ağırlayacağını söylese de karşılık bulamadı.
Rusya anlaşmaya dönmek için yedi koşulunu sıralamakla yetindi: Rus tahıl ve gübresinin dünya pazarlarına arzına yönelik yaptırımların kaldırılması, tarım bankası Rosselhozbank’ın SWIFT’e alınması, tarım makinelerinin yedek parça tedarikinin sağlanması, gemilerin kiralama ve sigortalanmasının önündeki engelin kaldırılması, Tolyatti-Odessa amonyak boru hattının yeniden devreye alınması, tarım sektörüyle ilişkili dondurulmuş Rus varlıklarının serbest bırakılması, anlaşmanın fakir ülkelerin ihtiyacına hizmet etmesi.
BM verilerine göre Ukrayna’nın Odessa, Çornomorsk ve Yujniy limanlarından çıkan 32 milyon ton tahılın 14,3 milyonu AB üyelerinin de içinde olduğu zengin ülkelere giderken aşırı fakirler grubuna 822 bin ton ulaştı. Afrika’nın payı yüzde 12. Çin ve İspanya’dan sonra Türkiye üçüncü büyük alıcı.
Erdoğan Ukrayna tahılı için gardiyanlık yapıp Türkiye ithalatının yüzde 65’ini karşılayan Rus tahılından olmak istemez.
Ukrayna’nın tam da anlaşmanın bittiği gün Kırım-Rusya arasındaki Kerç köprüsünü vurması, Rusya’nın da Odessa ve Çornomorsk limanlarını bombalaması, gemiler için sefer güvenliğinin olmayacağını ortaya koydu. Odessa Valisi Oleh Kiper’e göre limanlardaki 60 bin ton tahıl yandı.
22 Temmuz 2022'den bu yana Karadeniz’in görece sakin kalması koridor sayesindeydi. Anlaşma Rusya’nın Odessa’yı girme planlarını da öteledi. Rusya’nın anlaşmayı uzatmaması yedi taleple temellendirilirken ötelenmiş Odessa hesaplarına da gönderme yapılıyor. Geçen ay Vzglyad’da çıkan şu yorum dikkate değerdi: “Rusya’nın cephede kararlı bir eyleme hazırlanıyor olması mümkün. Rus komutanlığının planı Karadeniz kıyısı boyunca ilerleyerek sadece Nikolayev’i değil Odessa’yı da kurtarmaksa denizde çatışmaların yeniden başlaması kaçınılmazdır. Ve tahıl anlaşmasının güvenli nakliye koridoru buna sadece engel olacaktır.”
Karadeniz rotası çalışmazsa Ukrayna’nın önündeki seçenekler neler? Tuna nehrinden mavnalarla ya da kara ve demiryollarıyla taşımacılık mümkün. Fakat bu üç yolun üzerinde “Ukrayna dostu” Doğu Avrupa’nın çıkardığı engeller var. Savaş patlak verdikten bir süre sonra AB, Ukrayna tarım ürünlerine gümrük ve kotaları kaldırmıştı. Fakat Polonya, Macaristan, Slovakya ve Bulgaristan iç pazarı korumak için Ukrayna tahılına yasak getirdi. Romanya ise sadece transit geçişlere izin verdi. AB bu ülkelere teşvik paketi sunarak Ukrayna tahılının Batı Avrupa’ya transit geçişine izin çıkardı. Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması rafa kalkınca Varşova, Polonya pazarının Ukrayna tahılına kapalı kalacağını duyurdu. Ayrıca Polonya, Macaristan, Romanya, Slovakya ve Bulgaristan AB’den mevcut uygulamanın yıl sonuna kadar uzatılmasını istedi.
Romanya’nın Köstence limanı alternatif olarak öne çıkıyor. Fakat Köstence’nin azami kapasitesi Ukrayna tahıl ihracatının yarısı kadar. Romanya kendi ürünlerini ihraç etmeye başladığında Ukrayna’ya ayrılan kapasite epeyce düşecek. Yani Köstence yerli üreticinin ürünlerini limana taşımaya başladığı ağustosun ortalarına kadar Ukrayna tahılına açık. Dolayısıyla Köstence kısmen ve dönemsel olarak ihtiyaca yanıt verebiliyor.
2022’de Köstence’den çıkarılan Ukrayna tahılının miktarı 8,6 milyon tondu. Bu yılın ilk altı ayında limandan geçen 15,2 milyon ton tahılın 7,5 milyon tonu Ukrayna’ya aitti. Romanya gibi mahsulü daha geç kaldıran Macaristan ve Sırbistan da Köstence’yi kullandığı için ağustosta kapasite üzerindeki baskı artıyor. Romanya’nın kendi ürünlerini bloke edecek şekilde Ukrayna’ya alan açması beklenmiyor.
Ukrayna Tuna’daki Reni ve Izmail limanlarının kapasitesini artırmaya çalışıyor. Tuna’daki taşıma hacmi geçen yıl aylık 1,4 milyon tondan 2 milyon tona yükseldi. Bu artış Ukrayna ihracatının neredeyse yarısının Tuna üzerinden yapılabileceğini gösteriyor. Hedef aylık hacmi 4 milyon tona çıkarmak. Tuna nehri Köstence limanına sevkiyat için de kullanılıyor. Tahıl tren ve kamyonlarla Reni ve İzmail limanlarına, oradan mavnalarla Köstence’ye ulaştırılıyor. Fakat yaz ayları suyun seviyesine bağlı olarak Tuna’daki kapasite düşüyor. Alternatif güzergâhların hepsi navlun maliyetlerini katlıyor. Demiryollarında raylar arası uyumsuzluk da sevkiyatta gecikmelere ve maliyet artışlarına neden oluyor.
Ukrayna savaşı Karadeniz’deki üstünlük mücadelesini kızıştırmışken şimdi tahıl koridoru etrafındaki kriz tarafların kırmızı çizgilerini test ediyor. BM’nin “çatışmacı” bir seçeneğe yanaşmayacağını gören Zelenski, NATO’yu işin içine çekmeye çalışıyor. Konunun ivedilikle NATO-Ukrayna Ortak Konseyi’nde ele alınmasını isteyen Zelenski, Genel Sekreter Jens Stoltenberg ile görüşmesini “Tahıl koridorunun blokajının kaldırılması ve işletilmesi için atılacak adımları belirledik” mesajıyla duyurdu.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba geçtiğimiz aylarda “Karadeniz’i Baltık Denizi gibi bir NATO denizine dönüştürmenin zamanı geldi” demişti. Kiev, Ukrayna’nın hava ve füze savunma sistemlerinin NATO sistemlerine entegre edilmesini umuyor.
Türkiye ise NATO’nun Karadeniz’deki planlarında yer alırken Rusya ile kurulmuş dengelerin bozulmasını istemiyor. Montrö Boğazlar Sözleşmesi bu dengenin ana kurucu unsuru. Türkiye, Ukrayna savaşı patlak verdiğinden beri Montrö’yü kitabına uygun uygulayarak “adil oyuncu” pozisyonunu koruyabildi. Türkiye 1992’de Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü’nün kuruluşuna öncülük etmişti. Romanya ve Bulgaristan’ın 2004’te NATO’ya girmesi “Karadeniz’i NATO denizine dönüştürme” planlarının önünü açtı. Ankara 2008’de Gürcistan’la savaş sırasında Amerikan gemilerine izin vermeyerek stratejik bir tercihte bulundu. NATO’nun 2008’de Ukrayna ve Gürcistan’a göz kırpması Rusya’nın Karadeniz’deki hassasiyetlerini yukarı itti. Rusya 2014’te Kırım’ı ilhak ederek Karadeniz’deki üstünlük savaşında öne geçti. NATO buna 2016’da Karadeniz’deki varlığını artırma kararıyla yanıt verdi. Türkiye’nin Kırım’ın ilhakını reddeden tutumundaki stratejik faktör Karadeniz’de dengenin Rusya lehinde bozulmasıydı. Beri tarafta çıkar-rekabet dengesi Kırım nedeniyle Rusya’ya uygulanan yaptırımlara eşlik etmemeyi gerektiriyor.