Ana içeriğe atla
Analysis

Muhalefet enkaz kaldırmaya hazırlanıyor

Deprem gerçeği, gelecek iktidara, güvenli barınma başta olmak üzere afete karşı riskleri azaltmaya odaklı ekonomik programlar dayatıyor.
ADEM ALTAN / AFP) (Photo by ADEM ALTAN/AFP via Getty Images)

Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin yapılacağı 14 Mayıs’a haftalar kala, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidar partisi AKP’nin ana aktör olduğu Cumhur İttifakı ile Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisi CHP’nin ana aktör olduğu Millet İttifakı arasında yarış hızlanıyor. 

Rakipler arasında ekonomi, en önemli yarış kulvarı. Muhalefet bloku, Erdoğan iktidarının, özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin uygulandığı 2018 sonrasında ekonomiyi bir çıkmaza sürüklediğini belirterek yanlışları bir bir düzelteceğini vaat ediyor. 

Erdoğan iktidarının ekonomiyi getirdiği nokta, uluslararası derecelendirme kuruluşları tarafından da oldukça olumsuz olarak nitelendiriliyor. Son olarak, derecelendirme kuruluşu S&P, Türkiye'nin "durağan" olan kredi notu görünümünü "negatif"e düşürdü. Türkiye’nin risk primi (CDS) ise önceki aylara göre düşmüş görünse de 510 baz puanın üstünde. Diğer yükselen ülke risk primleri, bu risk basamağının yarısının altında. 

Enflasyon baz etkisi ile inmiş görünse bile aylık yüzde 2-3 artışın altına düşmüyor ve mart ayı yıllık tüketici enflasyonu yüzde 51 dolayında. Ülkenin döviz açığını gösteren cari açık, 2022’yi 50 milyar dolara yakın kapadı ve ülke milli gelirinin yüzde 5,5’ini aştı. Bu, yükselen ülkeler içinde en sorunlu cari açık ve finansmanı da ağırlıkla kaynağı belirsiz fonlarla karşılandığı için kırılgan. 

Cari açık problemine hızla bütçe açığı sorunu ekleniyor. 2022 yılının bütçe açığı milli gelirin yüzde 2’sine yaklaşırken 2023’ün hedefi yüzde 3,7 idi ama yaşanan ağır deprem ile bu açığın kamu harcamalarının artışı ve vergilerin azalması sonucu daha da derinleşmesi, bazı tahminlere göre milli gelirin yüzde 6-7’sini bulması bekleniyor.

Muhalefet, Erdoğan’ı yol haritası olmamakla, ekonomiyi vahim hatalar yaparak uçuruma sürüklemekle eleştiriyor. Enflasyonun yükseliş eğilimi gösterdiği Eylül 2021’den itibaren Merkez Bankası’na politika faizlerini indirme talimatı veren Erdoğan’ın bu hatalı kararla döviz fiyatlarını hızla tırmandırdığını, bunun da yüzde 85’e kadar yükselen tüketici enflasyonunda en önemli etken olduğunu dile getiriyor. Enflasyonun Erdoğan tarafından çıkarılmış bir yangın olduğu iddiası sıkça ifade ediliyor.

CHP’nin başını çektiği ve uzun süre “Altılı Masa” olarak adlandırılan iktidara aday Millet İttifakı, ekonomi ile ilgili yaklaşımlarını ocak ayı sonunda “Ortak Politikalar Mutabakat Metni” başlıklı dokümanda açıkladı. Bu metinde “enflasyonla mücadele” öncelikli hedef olarak belirlenirken, tek haneli enflasyona inişi sağlayacak bir para ve maliye politikası izleneceği ilan edildi. Bunun için Erdoğan’ın yok ettiği Merkez Bankası özerkliğinin yeniden tesis edileceği, gerçeklerden koparılmış faiz ve kredi faizlerinin gerçek hayatla bağdaşır düzeye getirileceği, bunu yaparken mevcut iktidarın piyasa şartlarından koparılan faiz ve döviz piyasalarına işlerlik kazandırılacağı belirtildi. Özellikle gıda enflasyonunun olağandışı arttığı saptamasıyla tarıma özel bir önem verileceği ve gıda güvenliğinin en önemli hedeflerden biri olduğu vurgulandı. 

Kent rantlarının vergilendirileceğinin, vergi ve bütçe harcamalarıyla toplumdaki gelir uçurumuna müdahale edileceğinin belirtildiği metinde, sanayi ve turizmi teşvik ile döviz girişinin artırılacağından, cari dengenin daraltılacağından söz edildi.

Ortak metin, “tek adam” sistemine dönüştürülmüş sistemin güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüştürülmesiyle yok edilen hukuk devletinin, demokrasinin, şeffaflığın, hesap verebilirliğin artışıyla, dış kaynak girişinin de hızlanacağı umudunda. Buna bağlı olarak ülkenin risk priminin düşmesi ile dışarıdan borçlanmanın daha düşük maliyetli olacağı da beklentiler arasında. 

Yıllık ortalama yüzde 5 büyüme hedefleyen muhalefet programı, beş yılın sonunda dolar cinsinden kişi başına milli gelirin en az iki katına çıkarak 18 bin doları bulacağını savunuyor. Muhalefet programı, gelecek beş yılda en az 5 milyon kişiye istihdam sağlamayı ve bugün dar tanımlısı yüzde 10, geniş tanımlısı yüzde 22 bandında olan işsizliği tek haneye indirmeyi de önünü hedef olarak koymuş durumda. 

Muhalefetin, yeniden Batı ekonomisiyle bütünleşmeyi, ortodoks politikalarla Avrupa Birliği tam üyeliğine yeniden yüzünü dönmüş bir ekonomi olmayı hedefleyen yaklaşımı, şubat ayında yaşanan ağır depremlerden etkilendi ve revizyona ihtiyaç duyuyor. 14 milyon nüfuslu 11 ilde yaşanan, 50 binden fazla can kaybına ve 650 bini aşkın konut ve işyeri kaybına yol açan depremin çeşitli kaynaklara göre ortaya çıkardığı yük 100 milyar dolar ile 150 milyar dolar arasında.

Gelecek beş yıla yayılacak bu yükün yanında, İstanbul ve çevresi için beklenen bir büyük deprem daha var ve bu yaklaşan afetin riskini azaltma, depreme hazırlama gerekliliği, yaşanan şubat depremleriyle hatırlandı ama gerekli finansman henüz telaffuz edilmedi bile. 

Türkiye’nin önümüzdeki beş yılına damgasını vuracak temel olgunun depremler olduğu kanısı yaygın. Dolayısıyla güvenli barınma sorunu, gündemde öncelik taşıyor. “Ortak metin” hazırlamış ve topluma sunmuş olan Millet İttifakı, bu metni, deprem gerçeğini denkleme katarak yeniden kurgulamak durumunda. Nitekim Al-Monitor’un konuştuğu ittifakın ekonomi kurmaylarından Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Çanakçı ile İyi Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz deprem nedeniyle büyük boyutlara ulaşacak ek kamu harcamalarının ve bunun finansmanı için gereken vergi, iç ve dış borçlanma ihtiyacının tüm paradigmayı yeniden şekillendireceğini kabul ediyorlar. 

15 Mayıs’ın yeni iktidarının kamu kaynaklarını artırma ve kullanmasında, özel sektörün teşviklerle yönlendirilmesinde deprem gerçeğinin belirleyici olacağı açık. Bu konuda, muhalefet blokunda görüş birliği hâkim. Başka bir deyişle, deprem gerçeği, gelecek iktidarın önüne güvenli barınma, afete karşı riski azaltma, yeni güvenli, dirençli şehirler kurma, depremzedeleri her anlamda yaşama döndürme esaslı bir sosyal ev ödevi programı koymuş durumda. Bu, ister istemez konut yatırımı ağırlıklı bir gelecek 5 yıl demek ve hem sanayinin inşaat ile ilgili alt dalları hem de öteki sektörler buna bağlı olarak büyüme patikalarında ilerleyecek. 

Join hundreds of Middle East professionals with Al-Monitor PRO.

Business and policy professionals use PRO to monitor the regional economy and improve their reports, memos and presentations. Try it for free and cancel anytime.

Already a Member? Sign in

Free

The Middle East's Best Newsletters

Join over 50,000 readers who access our journalists dedicated newsletters, covering the top political, security, business and tech issues across the region each week.
Delivered straight to your inbox.

Free

What's included:
Our Expertise

Free newsletters available:

  • The Takeaway & Week in Review
  • Middle East Minute (AM)
  • Daily Briefing (PM)
  • Business & Tech Briefing
  • Security Briefing
  • Gulf Briefing
  • Israel Briefing
  • Palestine Briefing
  • Turkey Briefing
  • Iraq Briefing
Expert

Premium Membership

Join the Middle East's most notable experts for premium memos, trend reports, live video Q&A, and intimate in-person events, each detailing exclusive insights on business and geopolitical trends shaping the region.

$25.00 / month
billed annually

Become Member Start with 1-week free trial
What's included:
Our Expertise

Memos - premium analytical writing: actionable insights on markets and geopolitics.

Live Video Q&A - Hear from our top journalists and regional experts.

Special Events - Intimate in-person events with business & political VIPs.

Trend Reports - Deep dive analysis on market updates.

We also offer team plans. Please send an email to pro.support@al-monitor.com and we'll onboard your team.

Already a Member? Sign in