Ana içeriğe atla

Irak’taki Ezidi toplumu yok olma tehlikesiyle mi karşı karşıya?

Irak’taki Ezidiler sığınmacı kamplarında yaşam mücadelesi verirken Ezidi toplumunun önde gelen bir ismi IŞİD’in elinden sağ kurtulan kadınların Avrupa’ya yerleştirilmesi için çalışıyor.
A Yazidi girl catches a scarf in a religious ritual at the Lalish temple in Dahuk, Nov. 17, 2022.

DUHOK, Irak Kürdistanı — Yol kenarındaki çorak bir arazide berrak kış göğünün altında futbol oynayan erkek çocuklar, gelecekte birer Messi olmanın hayalini kuruyor. Ziyaretçilere cana yakın davranan kızlar ise parmaklarıyla kalp işareti yapıyor, doktor veya avukat olmak istediklerini anlatıyorlar. Ancak bu çocukların hayallerini gerçekleştirmesi zor. Zira onlar, anayurtları Sincar’ın 2014’te İslam Devleti’nin işgaline uğradığı, erkeklerin katledildiği, kadın ve kızların ise tecavüze uğrayıp esir edildiği etnik Kürt azınlık Ezidilerin barındığı Şarya kampının çocukları.

Al-Monitor’a konuşan 13 yaşındaki Hazi altı erkek ve beş kız kardeşiyle birlikte sekiz yıldır bu kampta yaşadığını belirterek, “Hayat çok zor. Çadırlarımız sürekli zarar görüyor. Yazın cehennem gibi oluyor, kışın ise ıslak ve soğuk” diye yakınıyor. 

12 yaşındaki Hayo araya giriyor. İslam Devleti’nin Arapça kısaltmasını kullanarak "DAEŞ geri gelecek diye korkuyoruz” diyor ve diş hekimi olmak istediğini söylüyor. 

IŞİD olarak da bilinen İslam Devleti’nin Ağustos 2014’te başlattığı dehşet kampanyasında en az 450 bin Ezidi yerinden edildi. Bu sayıya öldürülenler ve kaçırılanlar dâhil değil. Bu insanların 300 binden fazlası bugün şehirlerde veya Irak Kürdistanı’nın Duhok bölgesinde bulunan 15 kampta barınıyor. Kamp sakinleri açık kanalizasyonun kokusu ve çöp yığınları içinde yaşıyor. Su kıt. Elektrikteki kısa devreler veya yemek pişirmek için kullanılan gaz tüpleri derme çatma çadırlarda yangınlara neden oluyor. 

Dünyanın ilgisi Ukrayna’ya odaklanırken pek çok Ezidi yalnız bırakılmış hissediyor. Birleşmiş Milletler’in Mayıs 2019 tarihli raporuna göre ocak-nisan döneminde kamplarda yaşayan en az dört kişi canına kıydı. Bir önceki yıl ise 40 kişi intihar etti veya intihar teşebbüsünde bulundu. Kampların dışında gerçekleştiği için kayda geçmeyen vakalar nedeniyle sayının çok daha yüksek olduğu düşünülüyor. Şarya kampındaki bir görevli Al-Monitor’a kampta bu yıl içinde 16 yaşındaki bir kızın ve 19 yaşındaki bir erkeğin intihar ettiğini söyledi ancak başkaca ayrıntı vermedi. 

Ezidilere yönelik ayrımcılığın kemikleştiği, iltimas ve aşiret bağlarının işe yerleşmenin anahtarı olduğu bir bölgede iş bulmak kolay değil. Hristiyanlar ve Türkmenlere kamuda belli kotalar tanınıyor. Ezidiler ise “şeytana tapanlar” olarak yaftalanıp zülüm görmelerine neden olan İslam’dan farklı bir inanca sahip olsalar da etnik olarak Kürt olmaları nedeniyle azınlık sayılmıyor ve böyle bir kotadan faydalanamıyor. 

Yerel yönetimin artan baskısı nedeniyle kimliğinin saklı kalmasını isteyen bir sivil toplum kuruluşu (STK) yetkilisi Al-Monitor’a şöyle konuştu: “Hayatta kalan Ezidilerin başlıca sorunu, uzayıp giden bir sığınmacı hayatı yaşamaları. Pek çoğu kamplarda yaşıyor, iş bulamıyorlar. Okullara erişimleri yetersiz ve aşırı bir yoksullukla karşı karşıyalar.”

Yetkiliye göre “Bağışçılardan gelen kaynaklar hızla azalıyor, dolayısıyla hizmetlerin de azaldığını görüyoruz. Bağışçıların, BM’nin sağladığı kaynaklarla çalışan STK’ların programlarını sonlandırdığını görüyoruz. Kamplarda kadın ve çocuklara yönelik hizmetler artık son derece kısıtlı."

Şarya kampı, 17 Kasım 2022 (Amberin Zaman/Al-Monitor)

Bu karamsar ortamda psikolog ve travma terapisti Jan İlhan Kızılhan Ezidi soydaşlarını, özellikle de IŞİD’in esaretinde cinsel şiddette maruz kalan kadın ve kızları iyileştirmek için yılmadan çalışıyor. Türkiye’den Almanya’ya göç etmiş bir Ezidi Kürdü olan Kızılhan, Duhok Üniversitesi Psikoloji ve Psikotravmatoloji Enstitüsü’nün kurucu dekanı. 2016 yılında kurulan ve Irak’ta bir ilk olan bu enstitüde mağdurların yaşadıkları acılarla baş etmesine yardım edecek yeni uzmanlar yetişiyor. Al-Monitor’a konuşan Kızılhan, “Direnç ve hayatta kalma nesilden nesile aktarılan içgüdülerdir. Bunlar genetik olarak aktarılır. 74 soykırıma maruz kalan halkımızın halen var olması bu sayededir.” 

Kızılhan’ın ekibi faaliyete geçtiği 2017 yılından bu yana 25 bin terapi seansı gerçekleştirmiş.

Kızılhan geçtiğimiz günlerde birkaç Avrupalı ruh sağlığı uzmanıyla birlikte Şarya’da taksi şoförü Muhsin’in eşi, dört kızı ve bir oğlu ile yaşadığı çadırı ziyaret ediyordu. Kızların ikisi beş yıl boyunca cihatçıların elinde kalmış. Büyük olanı şu an 15 yaşında. “Neler olduğunu bazen hatırlıyorum” deyip sessizliğe bürünüyor. Muhsin, “Bizim köyden 100’den fazla kızı alıp götürmüşlerdi” diyor.

Büyük kızın tedavisini, Kızılhan’ın programının ilk mezunlarından ve kendisi de Ezidi olan Nuri Hıdır yürütüyor. Hıdır, “Onu tedavi etmeye başladığımda derin bir depresyondaydı. Travma sonrası stres bozukluğundan mustaripti. Geçmişe dönüşleri, kâbusları, ani ve keskin fiziksel sancıları vardı. Her zaman hüzünlüydü” diye anlatıyor.

Muhsin “Kızlarım artık daha iyi” derken Kızılhan gülümsüyor. Gurur duyduğu aşikâr. Aile Avustralya’ya iltica etmek için başvurmuş. Buradaki binlerce Ezidi gibi Muhsin ne memleketi Sincar’da ne Irak’ın başka bir yerinde gelecek görmüyor. 100 kadar Ezidi ailenin Avustralya’ya gittiğini söyleyen Muhsin, “Biz de gitmek istiyoruz” diyor.

Irak’la Suriye arasında stratejik konumda bulunan Sincar önemli bir gerilim noktası olmaya devam ediyor.

Bölgenin kontrolü için İran destekli Şii milisler ve Şengal Direniş Birimleri (YDŞ) adındaki yerel Ezidi gücü rekabet ediyor. Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KBY) de Sincar’ın kendi idaresi altında olması gerektiğini iddia ediyor. YBŞ’yi PKK’nin uzantısı olarak gören Türkiye ise Sincar’ı aralıklarla bombalıyor.

Muhsin, “Kendi evimiz Türk ordusu tarafından tahrip edildi. Döneceğimiz bir yer de kalmadı” diyor.

2020 yılında Bağdat’taki merkezi hükümet ile KBY arasında Sincar’daki tüm silahlı grupların tasfiyesini ve yerinden edilen Ezidilerin dönüşünü öngören bir anlaşma sağlanmıştı. Ezidilere gereğince danışılmadan yapılan anlaşma özünde çökmüş durumda. 

Kızılhan, Sincar’a dönüşü sağlanan 50 bin Ezidi’nin ağustos ayı itibarıyla Türkiye’nin saldırıları nedeniyle yeniden kamplara gittiğini söylüyor. Türkiye’nin talebi, PKK’nin Sincar’dan çekilmesi. PKK bölgedeki varlığını kabul etmiyor, Türkiye de buna karşılık saldırılarını sürdürüyor, bölgede korku ve istikrarsızlığa neden oluyor.

Ezidilerin pek çoğu PKK’ye sempati duyuyor. Zira IŞİD’in Sincar’a yöneldiği günlerde KBY’ye bağlı Peşmerge güçleri korkup kaçmış, PKK ise binlerce insanın Sincar Dağı’na sığınmasına yardım etmişti. Halkı savunmak için tamamen Ezidilerden oluşturulan YBŞ de PKK’nin yardımıyla kurulmuştu. Yine de Ezidi toplumunun önderleri PKK’ye kuşkuyla bakıyor.

Al-Monitor’a konuşan Ezidi Miri Dasin Faruk Beg, “Genç kızlar onlara katılsın diye PKK tarafından teşvik ediliyor. Kandil’de şu an böyle 800 kız olduğunu tahmin ediyoruz ve PKK onları bırakmıyor” dedi. İran sınırı yakınlarında bulunan Kandil, PKK’nin kalesi. Al-Monitor bu iddiayı bağımsız olarak teyit edemedi.

 

Ezidi travma terapisti Jan Kızılhan, Duhok’taki Şarya kampında Ezidi çocuklarla futbol oynarken, 17 Kasım 2022 (Amberin Zaman/Al-Monitor)

Dönüşleri engelleyen bir başka önemli sorun, açılmamış toplu mezarlar. Abid Şemdin’e göre Sincar genelindeki 800 toplu mezarın bugüne kadar sadece 30’u açıldı. Şemdin, “Nadia’nın Girişimi” isimli STK’nın icra direktörü ve kuruluşa adını veren Nadia Murad’ın eşi. IŞİD’in elinden sağ kurtulan Nadia Murad, örgütün kurbanı olan kadınların sesi olmuş ve bu çalışmaları nedeniyle Nobel Barış Ödülü’ne layık görülmüştü. 

Şemdin 8 Aralık’ta yayınlanan yazısında, “Toplu mezarların pek çoğu muhafazasız halde ve köylerin ortasında bulunuyor. Bu, geri dönecek Ezidiler için son derece travmatik bir durum” diyor. 

Sincar Akademi isimli sivil toplum örgütünün kurucusu Murad İsmail de Al-Monitor’a şöyle konuştu: “Sincar, Ezidilerin tarihsel yurdudur. Onları yüzyıllardır koruyan, onca soykırımda onlara sığınak olan yerdir. Ancak güvenli olmayan, temel ihtiyaçlardan mahrum bir Sincar’a dönmek kamplarda yaşamaktan bile daha kötü.”

Kızılhan’a göre durum böyle devam ederse Ezidilerin Irak’ı kitlesel olarak terk etmekten başka seçeneği kalmayacak. “İnsanlarımız Sincar’a dönemezse kolektif kimliğimiz Türkiye’de olduğu gibi ortadan kalkacak. Yok olacağız” diyen Kızılhan radikal bir çözüm öneriyor: “Orta Doğu dışında yeni bir toplum oluşturma konusunu tartışmaya başlamamız lazım. Bu bizim son şansımız olabilir.” 

Kendi imkânları ölçüsünde harekete geçen Kızılhan, 2015’te Alman hükümetini, en ağır travmalara maruz kalan 1100 kadın ve çocuğu alması için ikna etti. Bunlar 2016 yılının başlarında iki ayrı grup hâlinde Almanya’ya ulaştılar. Kızılhan, bu kadınların, demokratik bir toplumda yaşayan ve en azından kanun önünde eşit addedilen yeni ve güçlü bir Ezidi toplumunun öncüleri olacağına inanıyor. 

Irak parlamentosunun kurtulan Ezidiler için 2021’de çıkardığı kanun, IŞİD’in suçlarından zarar görenler için bir tazminat çerçevesi oluşturuyor. Cinsel şiddete maruz kalan kadın ve kızları ve 18 yaşından küçükken kaçırılan çocukları da kapsayan kanuna göre mağdurlara aylık maaş, arsa veya bir barınma yeri, eğitim ve terapi hizmetleri sağlanacak. Kanun olumlu bir ilk adım olarak görüldü ancak STK yetkilisine göre bir yılın ardından “kurtulanlara yönelik yardımlar halen gerçekleşmiş değil”. Bunun yanı sıra, Ezidi kadınların esaretleri sırasında doğurdukları çocuklara kanunda yer verilmiyor.

Esiri oldukları IŞİD militanlarından çocuk dünyaya getiren kadınlar son derece hassas bir konu. Kızılhan’ın girişimlerine rağmen Baba Şeyh olarak bilinen Ezidilerin ruhani önderi bu çocukları kabul etmeye yanaşmıyor. Zira Ezidi inancı başka bir dinden geçişlere izin vermiyor. Hal böyle olunca pek çok kadın çocuklarını geride bırakarak dönmüş. Sayılarının yüzlerce olduğu tahmin edilen başka kadınlar ise halen kuzeydoğu Suriye’de IŞİD militanlarının ailelerinin tutulduğu ve sıkça şiddet olaylarının yaşandığı El Hol kampında kalıyor.

Ezidilerin tarihi tapınağı Laliş’in muhafızı Al-Monitor’a verdiği mülakatta Ezidilerin göçünden yakınırken bıkkın görünüyordu. Baba Çavuş olarak bilinen muhafız, “İnsanlarımızın gidiyor olması beni üzüyor” dedi. Ancak esir Ezidi kadınların çocuklarına yönelik sert yaklaşım sorulduğunda sesinde öfke belirdi. Din değiştirmenin “imkânsız” olduğunu vurgulayan Baba Çavuş, “Bu çocuklara kimse zarar vermemeli. Ama halen kayıp olan 3 bin Ezidi kızını niçin konuşmuyoruz?” dedi. IŞİD tarafından kaçırılan 3 binden fazla Ezidi kızın akıbeti hâlâ bilinmiyor. 

Kızılhan’a göre ruhani önderlerin Müslümanlarca esir edilip “kirletilmiş” Ezidi kızlarına sahip çıkması bile muazzam bir aşama.

Kızılhan’ın yeni planı, cihatçılardan çocuk doğuran Ezidi kızlarının çocuklarıyla beraber Almanya’ya yerleştirilmesi. Muhsin’in çadırından çıkarken cep telefonu çalıyor. Açar açmaz yüzü aydınlanıyor. Ezidilere yardım çalışmalarına mali destek sağlayan Baden-Wurttemberg eyaletinin hükümeti 200 kızın daha çocuklarıyla birlikte Almanya’ya yerleşmesine yardım edeceğini söylemiş. Kızılhan, “Bugün büyük bir gün” diyor. 

Join hundreds of Middle East professionals with Al-Monitor PRO.

Business and policy professionals use PRO to monitor the regional economy and improve their reports, memos and presentations. Try it for free and cancel anytime.

Already a Member? Sign in

Free

The Middle East's Best Newsletters

Join over 50,000 readers who access our journalists dedicated newsletters, covering the top political, security, business and tech issues across the region each week.
Delivered straight to your inbox.

Free

What's included:
Our Expertise

Free newsletters available:

  • The Takeaway & Week in Review
  • Middle East Minute (AM)
  • Daily Briefing (PM)
  • Business & Tech Briefing
  • Security Briefing
  • Gulf Briefing
  • Israel Briefing
  • Palestine Briefing
  • Turkey Briefing
  • Iraq Briefing
Expert

Premium Membership

Join the Middle East's most notable experts for premium memos, trend reports, live video Q&A, and intimate in-person events, each detailing exclusive insights on business and geopolitical trends shaping the region.

$25.00 / month
billed annually

Become Member Start with 1-week free trial
What's included:
Our Expertise

Memos - premium analytical writing: actionable insights on markets and geopolitics.

Live Video Q&A - Hear from our top journalists and regional experts.

Special Events - Intimate in-person events with business & political VIPs.

Trend Reports - Deep dive analysis on market updates.

We also offer team plans. Please send an email to pro.support@al-monitor.com and we'll onboard your team.

Already a Member? Sign in